Hayali Kent
Antik bir kentte yürüyorum
Güneş ben yürürken yükselişini sürdürüyor
Rüzgar ile tepedeki yalnız ağaç şarkılar söylüyor
Gölgesine geçip dinliyorum.
Aklıma birden sen düşüyorsun..
Düşün birinde;
Halkın bütün dertleri sırtımızda yüklü,
İki köleyiz..
Birbirini delicesine seven!
Ovada ırgatlık, kente gelince;
Sahibimize hizmet ediyoruz!
Geberesiye ama gururlu..
Diğerindeyse;
Ben kral, sen kraliçe!
Tiyatro benim, kütüphane senin adına yapılmış..
Konuşuyorum oyun öncesi halka karşı,
Tiyatronun sahnesindeki taşın üzerinde..
İzliyorsun beni, bize ayrılan tiyatronun en güzel yerinde
Alkış kıyamet! Konuşmam bitiyor ilişiyorum yanına
Oyun başlıyor bir anda!
Yüce tanrılara yapılmış bir tapınağın
Göğe doğru yükselen yıllara meydan okumuş,
En yakın iki sütunuyuz, dekor mahiyetine.
Toprağa basan kısımlarımızı otlar bürümüş,
Seninse dibinde bazı bazı çiçekler de büyümüş..
Zaman akıp gidiyor;
Gökyüzüne bakıp beraberce gülümsüyoruz.
28.06.20