İnsansız hava aracı ve güneş enerjisinin flörtü

Günümüzde birer oyuncak haline gelen, elektronik mağazalarda bile kolayca bulabildiğimiz insansız hava araçlarının (İHA) kullanım alanları günden güne genişliyor. Kasırgaların merkezini gözlemlemekten çiftçilerin sağlıklı ürün almasına yardımcı olmasına kadar gelişen bu endüstri, şimdilerde ise araştırmacıların katkılarıyla yeni imkanlar sunacağa benziyor. Bunlardan bir tanesi de; ‘İHA’ları  güneş enerji santrallerinde nasıl kullanabiliriz?’ sorusunun cevabında gizli.

ABD merkezli Sunpower şirketi, ABD Enerji Bakanlığı’na bağlı SunShot girişiminin yardımlarıyla büyük ölçekli güneş enerji santrallerinin inşası, gelişimi ve işletiminde İHA’ların da katkı sağlaması için çalışmalar yapıyor. Çünkü bu santralleri konumlandırmanın  bir takım zorlukları var ve yanlış konumlandırılan santraller ileri aşamalarda büyük maddi kayıplara sebep olabiliyor. Bu şirket, SunPower Oasis GEO (Küresel Enerji Optimizasyonu) adını verdikleri sistemleri ile güneş enerji santrallerini en uygun şekilde konumlandırabildiklerini söylüyor. Bu sistem İHA’lardan toplanan verileri kendi yazılımı ile işleyerek yanlış yer seçiminin önüne geçiyor ve sadece bununla da sınırlı kalmıyor..

Gelin bu sistemin gelişim aşamalarında nelerin yaşandığına kısaca bir göz atalım!

Başlangıçta havalandırılan İHA, potansiyel alanları keşfetmek için arazilerin üzerinde uçurularak topografik ölçümler ve kayıtlar yaptı. Ardından bu veriler 3 boyulu sistem tasarımında kullanılmak üzere SunPower GEO yazılımı ile birleştiridi. Alınan sonuçlar olumluydu ve maksimum enerji ve getiri sağlayacak şekildeydi. İHA’lar santral konumlandırmada keşif uçakları yerine çok daha az maliyetle  rüştünü bu şekilde ispatlamış oldu. Sadece bununla da sınırlı kalınmadı, santral inşası ve projenin izlenmesinde de İHA’lardan yararlanıldı. Bu durum da vakit kayıplarının önüne geçerek kurulumda görev alan kurumların ve kişilerin manevra kabiliyetini arttırdı.

ABD Enerji Bakanlığı ayrıca, SunPower GEO sistemiyle entegre  olan, enerji panellerinin temizlenmesini kolaylaştıracak bir sistemin geliştirilmesine de katkı sağladı. Çünkü güneş panellerinin tozlanma ve kirlenme ile enerji üretim kapasiteleri oldukça azalıyordu. Panellerin temiz tutulması enerji üretimini yukarı seviyelere çıkarırken aynı zamanda sistemin uygun koşullarda çalışmasına da katkı sağlıyordu. Bu kirlilik tabi ki geleneksel yollarla temizlenebiliyordu fakat buradaki amaç zamandan ve sudan kazanç elde etmekti. SunPower platformuyla entegre çalışan bu İHA’lar  santralin 10 MW’lık enerji üreten kısmını geleneksel yöntemlere göre 10 kat hızlı temizlerken %75 daha az su tüketiyordu. Bu ise; sistemin gelişiminin ve avantajının net bir göstergesiydi. Nihayetinde bu yazılım ve otomasyonel çözümler, SunPower müşterilerine güneş enerjisi alanında kapsamlı proje yönetimi, %90 daha hızlı proje tasarımı ve maliyet avantajı sağlayacak gibi görünüyor.

Sonuç olarak; İHA’lar gelişen teknoloji ve ihtiyaçlarımız doğrultusunda  bizlere sadece enerji alanında değil, daha bir çok alanda ve konuda avantaj sağlayabilir. Zira ülkelerin güvenlik konusunda attığı adımları göz önüne alırsak, İHA’ların ne denli önem arz ettiğini anlamış oluruz.

Kaynak: ABD Enerji Bakanlığı

Kurgu: Adnan İnan